Türkiye'nin Yeni Ekonomik Programı (2025-2027): OVP ve Sonuçları

Türkiye ekonomisinin önümüzdeki üç yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program (OVP) 2025 - 2027, ekonomideki istikrarı güçlendirmeyi, sürdürülebilir büyüme modeli oluşturmayı ve mali disiplin çerçevesini korumayı hedefleyen kapsamlı bir plandır. Buna göre oluşturulan bu yeni programda hem politika hem de ekonomik gösterge tahminleri güncellenerek yeni dönemde bizleri nelerin beklediği ortaya konulmuştur. Bu program, enflasyonla mücadele, yapısal reformlar, yatırım iklimi ve ihracat odaklı büyüme gibi çeşitli konu başlıklarına odaklanır. Peki yeni ekonomi programı çerçevesinde 2025 - 2027 yılları içerisinde bizleri neler bekliyor, neler hedefleniyor? Haydi gelin birlikte inceleyelim.

Orta Vadeli Program, kısaca OVP, Türkiye’nin gelecek üç yıllık ekonomik hedeflerini, makro politikalarını, önceliklerini ve temel göstergelerini ortaya koyan resmi ekonomik bir program olarak tanımlanabilir. Her yıl eylül ayında açıklanan OVP, hem kamu kurumları hem de özel sektör ve yatırımcılar için bir rehber niteliği taşır. Bu program kapsamında temel amaç; ekonomide öngörülebilir bir alan açmak, orta vadeli büyüme ve maliye politikalarını belirlemek, kamu bütçesi, enflasyon gibi finansal hedefleri netleştirmek, yapısal bir reform takvimi oluşturmak, ekonomik risklerin azaltılacağı politikaları önceden planlamak için yapılan görüşmeleri kapsamaktadır. Bu kapsamda sadece makro veriler değil aynı zamanda Türkiye’nin ekonomi yönetimine ilişkin yol haritasını da açıkça ortaya koymaktadır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2025 - 2027 yıllarını kapsayan üç yıllık süreçte Orta Vadeli Ekonomi Programı ile yeni Türkiye hedefleri belirlenmiştir. 05.06.2024 tarihi 32653 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, önümüzdeki dönemde finansal ekosistemde yaşanacak gelişmeleri ortaya koymuştur. Buna göre yeni OVP’nin en kritik unsurlarından biri enflasyon ile mücadele ve “finansal istikrar” dikkat çeken konular arasında yer alır. Buna göre fiyat istikrarının kalıcı biçimde sağlanabilmesi için para politikası ve maliye politikası arasındaki eş güdümün güçlendirilmesi gerekliliği vurgulanmaktadır. Cumhurbaşkanı yeni ekonomi paketi içinde bu noktaya dikkat çekerek finansal istikrarın sağlanması ve enflasyonun kademeli bir şekilde düşürülmesinin hem tüketici hem de yatırımcı açısından güven artmasını sağlayacağı vurgulamıştır. Ayrıca atılacak olan adımlar ekonomik dengeyi desteklenecek niteliktedir.

Üretim kapasitesini arttırmak amacıyla yeni ekonomik program çerçevesinde seçici kredi uygulamaları uygulanacaktır. Böylece sanayi sektöründe finansman erişimi kolaylaşacak sektörel dönüşüm hedeflerine ulaşılması kolaylaşacaktır. İçinde bulunduğumuz süreç içerisinde tüketici kredilerinin dezenflasyon süreciyle uyumlu bir gelişme göstermesi hedeflenmektedir. Ayrıca kredi kartı limitlerinin gerçek gelirle uyumu artırılarak SGK kapsamında toplam veri setlerinin entegrasyonu sağlanacaktır. İç talebin dengelenmesi ve cari açığı azaltmak için bireysel ve ticari kredilerde seçici miktarsal sıkılaştırma politikaları uygulanacaktır.

Türkiye orta vadeli program çerçevesinde kamu maliyesi noktasında disiplinin korunması hedeflenmektedir. Burada temel öncelik disiplinli bir yaklaşımdır. Deprem harcamaları, altyapı projeleri ve sosyal destekler nedeniyle artan mali yükler kontrollü bir şekilde yönetilerek programın ana hatları oluşturulacaktır. Bu kapsamda kamu harcamalarında tasarruf edilmesi, vergi tabanlarının güçlendirilmesi, kaynakların verimli kullanılması ve yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi öncelik verilecek projeler arasında yer alır. Böylece güçlü bir mali disiplin oluşturarak ülkenin risk priminin düşmesi ve uluslararası piyasalardan daha uygun koşullarla kaynak sağlanması amaçlanmaktadır.

OVP, iş gücü piyasasının güçlendirilmesine yönelik politikaları içermektedir. Bu kapsamda gençler ve kadınlar için istihdam teşvikleri arttırılarak, dijital dönüşüm ve yeşil ekonomi alanlarında yeni iş fırsatlarının açılması hedeflenmektedir. Bunların yanında sosyal yardım etkinlikleri artırılarak gelir dağılımı adaletinin güçlenmesi hedeflenmektedir. Böylece programın sosyal boyutunun temel unsurları oluşacaktır.

Türkiye’nin üretim odaklı büyüme stratejisi OVP’nin dış ticaret hedeflerinde açıkca görülür. Program, cari açığın azalmasını ve ihracatın güçlendirilmesini destekleyen politikalar sunar. Buna göre bu programda yüksek katma değerli üretim teşvik edilmesi, finansman ihtiyaçlarının hızlandırılması, enerji maliyetlerini azaltacak projelere ait yatırımların hızlandırılması konusunda adımlar atılacaktır. Böylece cari dengeyi iyileştirerek, ekonomik kırılganlıklar azalması açısından büyük bir önem taşımaktadır.

Dilersen Finansal Okuryazarlık Nedir? yazımıza da göz atabilirsin.